SEVGİ, ANA RAHMİNDE BAŞLAR

Değerli okuyucularım, merhabalar.

BİR ANI.
İdayder Başkanı çok değerli dostum Mustafa Kırcı ve Başkan Yardımcısı yine değerli dostum Mehmet Gülseçen geçtiğimiz günlerde, aramızda yaptığımız bir sohbet anında, “İnsanın eğitiminin ana rahminde başladığını” konusunda hem fikir olduk. Konuyla bağlantılı olmak üzere, kendilerine yaşanmış bir hikayeyi anlattım. Bunun üzerine her iki dostum da bana “Ne olur, bu anlattıklarını İDAYDER için lütfen kaleme alır mısın” dediler. Ben de memnuniyetle, dedim. Çok değerli dostlarım sevgili İdayder Başkanımız Mustafa Kırcı ve Başkan yardımcısı Mehmet Gülseçen”e anlattıklarımın özetini sizlere sunuyorum:

İKİ HAMİLE İNEĞİ ELE ALMIŞLAR.
Bu ineklerden birisini çok ideal bir ahırda tutmuşlar. Vakti geldiği zaman otunu yemini verdikleri gibi, arada bir tüyünü okşayarak ona sevgilerini göstermişler. Ahırın doğal olarak daha sıcak olmasını temin açısından, aynı zamanda ahırın penceresini de güney yönünde açmışlar. Bu arada altına kuruluk atmayı da ihmal etmemişler. Bir diğer ineği ise son derece bakımsız bir ahıra kapatmışlar. Penceresi kuzeye açıldığı için doğal olarak daha soğuk olan bu ahıra kurulukta atmamışlar. Otunu ve suyunu da düzensiz olarak verdikleri gibi, arada bir de ineği hırpalamışlar. Kısacası bakımlı olan ineğin tersine her türlü noksanlık ve cefa bu ineği bulmuş.

OLANLAR OLMUŞ.
Gün gelmiş her yönüyle bakımlı olan inek öyle rahat bir doğum yapmış ki, görenler şaşırmış. Henüz doğmuş olan dana doğar doğmaz yürümeye başlamış. Aynı zamanda çok gürbüz ve sevimli bir halide dikkat çekmiş. Her tür cefa ve sıkıntıyla hayatını geçiren inek ise, doğum anında öyle zorlanmış ki, sormayın…Üstelik doğan dana son derece cılız olarak doğmuş ve birinci ineğin danasının tersine günler sonra sendeleye sendeleye yürümeye başlamış.

KISSADAN HİSSE: Sevgi ile muhattap olan insan, hayvan ve bitki motive edilmiş olur.

Haftaya buluşmak umuduyla.