Değerli okuyucularım, merhabalar.
İki güzel görüşü sizler ile paylaşmak istedim, umarım siz de beğeneceksiniz.
Ne güzel demiş
Mevlana;
Dost dediğin;
radikal olmalı;
sevilecek biri olmadığın zamanlarda bile seni sevmeli.
Sarınılacak biri olmadığın zamanlarda bile sana sarılmalı.
Dayanılmaz olduğun zamanlarda bile sana dayanmalı.
Dost dediğin;
fanatik olmalı;
Bütün dünya seni üzdüğünde sana moral vermeli,
Ve ağladığında, seninle ağlamalı.
Ama hepsinden daha çok;
Dost matematiksel olmalı;
Sevinci çarpmalı.
Üzüntüyü bölmeli.
Geçmişi çıkarmalı.
Yarını toplamalı.
Kalbinin derinliklerinde ihtiyacı hesaplamalı.
Ve her zaman Bütün parçalardan daha büyük olmalı.
İşi bitince seni bir tarafa atmamalı."
Peygamber Efendimiz(sav)
Bir gün sahabelerle birlikte otururken bir zat gelmiş
ve
Peygamber Efendimize
“Ya Muhammed sen ne kadar çirkinsin böyle” diye,
bir soru yöneltmiş,
tabi bunu duyan Peygamber Efendimiz
her zamanki şevkatı ile onu hoşgörüyle karşılaşmış,
bir süre sonra yine sahabelerle oturan
Peygamber Efendimizin yanına başka bir zat gelerek,
“Ya Resulullah sen ne kadar güzelsin” demiş,
bunun karşısında Peygamber Efendimiz
yine o güzellikle hoşgörüsünü belli etmiş
bunu gören sahabeler,
“Ya Muhammed sen daha önceki zata da
ayni hoşgörüyü gösterdin şimdide ayni hoşgörüyü
gösteriyorsun bunun sırrı nedir?”
demişler.
ve
Peygamber Efendimiz onlara şu güzel ifadeyi söylemiş:
“O bende kendini gördü,
Diğeri de yine bende kendini gördü.”
Haftaya buluşmak umuduyla.