Değerli okuyucularım, merhabalar.
Kırgızistan seyahat anımı özet olarak da olsa sizler ile paylaşmak istiyorum. Begeneceginizi umarım.
18.03.2012 gunü Bugiad'ın organize ettigi Kırgızistan gezisine katıldım. 162 kisiden oluşan grubumuz Bursa-Yenişhir Havaalanından özel bir uçak ile Bişkek'e hareket etti.
ARAMIZDA 4 SAAT FARK VAR.
Bursa-Yenişehir'den 08.10 da hareket eden uçağımız Bişkek saati ile 17.10 da Kırgızistan'da oldu.
CENNET OTELE YERLEŞTİRİLDİK.
Uzun süren uçak yolculugundan sonra otobüsler ile Cennet Otele getirildik. Beş Yıldızlı olan bu otel umduğumuzdan daha iyi idi... Cennet Otelin yeni yapıldığı her yönüyle belli oluyordu. Her konforu haiz bu otel de iki gece kaldık.
İKİLİ İŞ GÖRÜŞMELERİ.
Kırgızistan Başbakan'nın konuşmasıyla toplantı açılmış oldu. Başbakan özetle şunları söyledi. "İki ülke arasındaki ilişkiler istediğimiz düzeyde değildir. Kim yatırımcıya zorluk çıkartırsa mutlaka cezalandırılacaktır. Ülkemiz de Liberal kanunlar gecerlidir.
Başlıca yatırım alanları;
ZİRAAT, Tavukculuk, Hayvancılık,
TURİZM,
SAĞLIK,
SU,
ENERJİ," dir.
140 civarındaki masalarda Türk işadamları ile Kırgız işadamları arasında iş görüşmeleri başladı.
Azda olsa, bağlantı yapan arkadaslarımız oldu. Çok iyiniyetlerine rağmen Kırgız
İşadamları çok sınırlı imkanlara sahipti.
BİR KIRGIZ AİLESİNE MİSAFİR OLDUK.
Bugiad'in organize ettigi ve benim de zaman zaman katıldığım her program da her şeyin yolunda gittiğini gördüm. Genel Sekreterimiz Ertürk ŞA bey arkadasımızın yönetiminde sevk edilen gezi organizasyonun da bir sürpriz ile karşılaştık; "Bir Kırgız ailesine konuk olacakmışız"
7 arkadaş, Kırgız ailelerini daha yakından tanımak, onların yasam biçimini bizzat gözlemlememiş amaçlamış. Gercekten de öyle oldu, aksam yemeği için, güleryüzü ve bol ikramlı bir ailenin bol ikramli yer sofrasına, kurulduk bile...
Misafirin karşılanmasından, yer sofrasına kadar bütün aşamalar beni çocukluğuma götürdü. Hemen hemen hepsi bundan 40-50 yıl oncesinde Niğde-Koyunlu da da uygulanmaktaydı.
Yemek oncesinde, ortasında ve sonunda mutlaka Seylan çayı içiliyordu. Yer sofrasında çoğunu bilmediğimiz yiyecekler vardı. Yer sofrasında bir santim boşluk yoktu, inanılmaz yoğunlukta mesin maddelerine muhatap olmuştuk. Adeta kıtlıktan cikmiscasina yiyeceklere saldırmıştık, tabir yerindeyse çatlayacak bicimde yiyip içmiştik.
NEVRUZ BAYRAMI, MEĞER ORTAASYA TÜRK BAYRAMIYMIŞ.
21 MART GUNÜ KIRGIZİSTAN DA OKULLAR VE PİKNİK ALANLARI BAŞTA OLMAK ÜZERE HER YERDE, BÜYÜK BİR COŞKUYLA NEVRUZ BAYRAMININ KUTLANDIĞINI GÖRDÜK.
Güzel Ulkmiz de NEVRUZ BAYRAMI'NI kutlayacağız diye, ortalığı birbirine katmanlar, kan dökenler, Ortaasya'ya gelip, Bayram nasıl kutlanırmış, görsünler!.
KIRGIZİSTAN'DA TÜRK OKULLARI.
162 kişiden olusan grubumuz Türk okullarını da ziyaret etti. Öğretmenler ve ogrenciler bizleri büyük bir coşkuyla karşıladılar. Başta Bursa Valimiz Sayın Şahabettin HARPUT ve Milletvekillerimiz olmak üzere, hepimiz yapılan tüm calışma ve hazırlıklara hayran kaldık. Valimizden başlayarak düşüncelerini ifade eden tüm dostlarımız hayranlıklarını dile getirdiler.
RAHMETLİ FARUK ÜSKÜDARİ HOCAMIZ BURSA TİCARET LİSESİN DE OKURKEN BİZE, FEVKALADE İLE HARUKULADE ARASINDAKİ FARKI SORMUŞTU.
Hiç birimiz bu sorunun cevabını vererememiştik.
Rahmetli hocamız; "Eğer öküz ağaca çıkarsa bu fevkaladedir, yok ağaç öküze çıkarsa ise bu da harukuladadir" demişti.
Türk Okullarında,
Fikir babalığı,
Okulları,
Öğretmenler,
Öğrenciler,
Bu hizmete maddi- manevi katkı sağlayan Anadolu esnafı,
O yörenin insanları,
Türkçe de dahil öğrencilerin emaz 3 lisan bilmeleri,
Türkçe Olimpiyatları,
KISACASI HER ŞEY HARUKULADE İDİ.
Sevgi ve saygılarımla.
YAKUP ALTINÖZ
Kırgızistan-Bişkek 22.03.2012