GİRİŞİMCİLİK

Değerli Okuyucularım

Safir Aktüel Dergimizin bu ilk sayısında, 44 yıldan bu yana faaliyet gösteren bir girişimci olarak, sizlerle girişimcilik konusundaki düşüncelerimi paylaşmak istiyorum. Girişimcilik konusu uzun ince bir yol demektir. Diğer bir ifadeyle; Bir girişimci çok kolay yetişmez ve girişimci olacak kişinin tüm ömrünü içerisine alır. İdeal bir girişimci olabilmek için işin ‘A’ sın dan başlamak gerekir. Ayrıca girişimci olacağım demekle bir insan girişimci olamaz.

Birinci derecede olmazsa olmaz şart; Girişimciliğin o kişinin genlerinde bulunmasıdır. Girişimciliği genlerine sindirmiş olan kişinin ilk yapacağı iş, hedef olarak seçtiği mesleğin çıraklığından işe başlamaktır. Hani bir söz vardır; “Çıraklığını yapmadığın işim patronluğuna soyunma” diye. G7 dediğimiz ülkelere baktığımızda, girişimcilerinin el üstünde tutulduğu, en üst düzeyde de teşvik edildiği görülmektedir. Bizim ülkemize baktığımız zaman, girişimcilerimizin inanılmaz zorluklarla karşılaştığı görülür. Meşhur İngiliz iktisatçısının ifade ettiği gibi; “Fertler kendi menfaatleri peşinde koşarken topluma da hizmet ederler”.

Bilindiği gibi Türk girişimciliğinin temeli Cumhuriyetle birlikte atılmış olup, özellikle de 1950 yılında günümüze kadar büyük ivme kazanmıştır. 1964 yılında toplam ihracatımız 400 milyon dolar iken, 1980’li yıllardan itibaren Rahmetli Özal’ın çığır açacak yenilikleriyle birlikte, ihracatımızda da ithalatımızda da patlama yaşanmıştır. Düşük kur politikası izlenmesi nedeni ile hem ihracatçı, zarar görmüş, hem de cari acık hat safhaya çıkmıştır. Alınan önlemler ile dış ticaret açığını makul düzeye çekmek mümkündür ve gereklidir. Geçmiş yılları baz alarak son yılarla mukayese ettiğimiz zaman, dünyanın çok değişmesi ve çok küçülmesi sonucunda hayal bile edilemeyecek değişiklikler ortaya çıkmıştır. Üç ana sektör olan Ticaret, Hizmet ve Sanayi sektöründe, hayal bile olunamayacak durumlar meydana gelmiştir. Bu nedenlerle günümüzün genç girişimcileri başta lisan olmak üzere, her türlü güncel bilgilerle donatılmış olmalıdır.

Eskiden rekabet çok sınırlıydı ve kar marjları da çok yüksekti. Rakiplerde genelde Türkiye çapındaydı. Günümüzde ise rekabet inanılmaz boyutlara ulaşmış olup, kar marjları da çok fazla minimize olmuştur. Artık, aynı zamanda rakiplerimizde tüm dünya girişimcileridir. Gerek 44 yıllık tecrübeme, gerekse yeni basılmış olan ‘Bursa’nın Örnek Girişimcileri’ kitabımdaki bilgilere dayanarak, günümüz girişimcilerinde olmazsa olmazları çok çok özet olarak şöylece sıralayabiliriz:

En üst düzeyde eğitimli olmak,
Bir lisanı ana dili gibi bilmek, hatta iki lisanı,
Seçtiği mesleğin mutlaka pratiğini- çıraklığını yapmak,
Planlı ve programlı çalışmak,
Kendi sektörü başta olmak üzere trendi çok iyi izlemek,
Sosyal olmak,
Güncel olmak,
Çok iyi bir takipçi olmak,
Çok iyi yetişmiş bir ekiple çalışmak,
Dünya ile entegre olmak,
Asla taklitçi olmamak,
Akıllı insan tecrübelerden yararlanan insandır, bunu unutmamalı,
Asla kefil olmayınız,
Hiçbir zaman peşin hükümlü olmayınız,
Asla kayıt dışı çalışmayınız,
Sektörünüz ile ilgili fuarlara katılın ve ziyaret edin,
Elaman transferi yerine, alacağınız kabiliyetli gençleri çekirdek kadronuza yetiştiriniz. Göreceksiniz, bu elamanlar kalıcı olacaktır,
Paranın sizi yönetmesine izin vermeyiniz,
Asla tek banka ile değil, birkaç banka ile çalışınız,
Hiçbir işi son ana bırakmayınız, önceden tedbir olmayı unutmayınız.
DAHA NİCELERİ…

Sevgiyle kalınız...