Makaleler

Değerli okuyucularım merhabalar

Geçtiğimiz günler de, Medya Platform’un imtiyaz sahibesi değerli Fatmanur Beken beni ziyarete geldi. “Harika kız” adını verdiğim ve çok takdir ettiğim değerli Beken ile, hayatın içinden olan konuları samimi bir hava içersin de değerlendirdik. Hem kendisi, hem de ben kısa da olsa özgeçmişimizi birbirimize anlattık. O kadar keyifli ve içten bir sohbete daldık ki, vaktin nasıl geçtiğini anlamadık bile… Değerli Beken, inanılmaz derece de net, alçakgönüllü ve üretken bir insan. Aynı zaman da çok inançlı ve merhametli… Derken, konu bizim insanımız neden selamlaşmaza geldi. Ben de kendisine, “Bu haftaki yazım, selamlaşmak üzerine olsun” dedim, kendisi de “Mükemmel olur” dedi. İşte bu mutabakata dayanarak bu haftaki yazımı selamlaşmamaya ayırdım.

Değerli okuyucularım,

Fırsat buldukça, zaman zaman yurtdışına çıktım. Bu seyahatlerim çoğu zaman iş hayatımıza yönelik oldu. Bizim gibi işkolik insanlardan başkası beklenmez ki… Hep dikkatimi çekmiştir, yurt dışında, özellikle küçük kentler de ve kasabalar da, istisnasız herkes herkesle mutlaka selamlaşır. Bu selamlaşma, sokak da, mağazalar da hep sürer gider. Selam verenler, bayan veya bay olabilir, ister tanısın, isterse tanımasın, hep selamlaşma yolu seçilir.

Gelelim güzel ülkemize; biz de selamlaşma yok denecek kadar azdır, maalesef.
Normale yakın selamlaşma, ancak ve ancak tanıdıklar arasında görülebilmektedir.

Diyelim ki,
Dolmuştasınız,
Asansördesiniz,
Bir eczanedesiniz, vb.

Sizden sonra gelen bayan veya bay genel de selam vermez, ayrılırken de, iyi dilekler de bulunmaz. Acaba neden? Selam vermenin bir maliyeti mi var? Hayır,

Selam, verene bir yük mü getirir? Hayır…vb.

Lütfen beni yanlış anlamayınız, biz köşe yazarları da, nedense, selamsız sabahsız derhal konuya gireriz, neden, acaba? Bir merhaba demek, bir günaydın demek, vb. niçin zor gelir, neden ihmal edilir, bilememekteyim.

Değerli okuyucularım, selam vermemiz ve selam almamız, bir motivasyona vesile olur diye düşünmekteyim. Gelin biz, kendimizden başlayarak, selamlaşmayı yaygınlaştıralım… İnanın o zaman kendimizi daha mutlu hissedebiliriz, diye düşünmekteyim.

Haftaya buluşmak umuduyla.

Sevgiyle kalınız, değerli okuyucularım…

Ümit Şimşek